İşçinin işten ayrılması durumunda, hak ve alacaklarını aldığına, herhangi bir alacağının bulunmadığına ilişkin belge düzenlenmektedir. Bu belgeye ibraname adı verilmektedir.
İbraname düzenlenmesi gelecekte işçi ve işverenin karşılaşabileceği alacaklara ilişkin uyuşmazlıkların derinleşmemesi açısından önem arz etmektedir.
Diğer bir anlatımla ibraname, işten ayrılan işçinin işyerindeki alacaklarının tümünü aldığını ve işverenden herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını gösteren, işçi tarafından imzalanmış bir belgeyi ifade eder.
4857 sayılı İş Kanunu’nda, ibranameye ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda ibranameye ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
İşçi işe girdiğinde, iş ilişkisi devam ederken ya da iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra bir aylık süre dolmadan alınan ibranamelerin bir hükmü bulunmamaktadır.
İşçi ve işverenin karşılıklı anlaşarak ibraname düzenlemesi halinde, imza altına alınan ibranamenin, işçinin özlük dosyasında saklanması işverenin kanıt yükümlülüğü açısından önem arz ettiği göz ardı edilmemelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Ceza koşulu ve ibra" başlıklı 420'nci maddesinde, ibranameye ilişkin hükümler yer almaktadır:
“İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.”
Hükümler incelendiğinde iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren bir ay sonra imza altına alınan ibranameler geçerli olacaktır. Ek olarak ibranamede yazılı tutarın banka aracılığıyla yapılmış olması da bir zorunluluktur.
İş sözleşmesinin hangi nedenle sona erdiğine bakılmaksızın (geçerli neden, haklı neden, istifa, evlilik, emeklilik vb.) ibraname düzenlenmesi mümkündür.
İbraname de yazılı tutarın işçiye banka aracılığıyla yapılması, yapılan ödemelerin ve işçinin işverenden herhangi bir alacağının kalmadığının ispatlanmasını da kolaylaştıracaktır.
Bu bağlamda bir ibranamenin geçerli olabilmesi şu şartların birlikte yerine getirilmiş olması bir zorunluluktur:
- İbranamenin yazılı olması,
- İş sözleşmesinin sona ermesinden bir ay sonra imzalanması,
- Alacağın türünün ve miktarının açık ve detaylı biçimde belirtilmesi,
- Yazılı alacakların eksiksiz biçimde yapılması,
- Tüm ödemelerin banka aracılığıyla yapılması.
İbraname düzenlenmesi bir zorunluluk olmamasına karşın, iş ilişkisinin bittiği durumlarda alacaklara dair uyuşmazlıkların gündeme gelmesi halinde kanıt yükümlülüğü açısından önem arz etmektedir. Ancak işveren tarafından işçiye zorla ibraname imzalatılması hiçbir durumda uygun değildir.
İbra sözleşmesi yapılırken taraflardan birinin esaslı hataya düşmesi, diğer tarafın veya üçüncü şahsın hile ya da korkutmasıyla karşılaşması halinde ibra iradesine değer verilemez.
Kaynak:Resul Kurt / Ekonomim.com